Hayatları birbirlerine değerek, içiçe, anlarını paylaşarak geçiren bir grup insanın..Tekil ama sesli düşünceleri. Birbirlerinden uzak ama aynı mekanda, farklı tepkilerle yaşadıkları bir İstanbul macerası..daha doğrusu, havaalanın dışına bile çıkmayan bir gün.
"Böyle korku dolu bayağılıklara ayıracak hiç zamanım yok! İstanbul'um ben, Ön Asya'nın, Yakın ve Orta Doğu'nun, Balkanlar'ın ve Doğu Ege'nin, Kafkaslar'ın ve Doğu Akdeniz'in en Avrupalısıyım ben! Çağ açan, çağ kapayan en güçlü şehriyim bu diyarların. Doğuştan Avrupalıyım; hem Bizanslı, hem Romalı, hem Osmanlı, Hem Türk'üm! Bir zamanlar şahsımın başkent olduğu devlete ve mülke bizzat "Avrupalıların Avrupa'nın hasta insanı(!) adı taktıkları şehr-i İstanbul'um ben!
Akdenizli, Karadenizli, Egeli, Avrupalı ve Avrasyalıyım, binlerce yıldır türbanlı dilberden saçları belinde salınan güzele, fesliden şapkalıya, feraceliden peçeliye, kalpaklıdan kasketliye, takkeliden kippalıya, kapalıdan açığa, her çeşit İstanbulluya bir arada yaşama şansı vermişimdir bağrımda, şimdi neden bu yüzyılın başında değişecekmiş karakterim, buna inanacak fâniye şaşarım! İstanbul'um Ben, ölümlülerin aşk ve ölüm korkusuyla ölümsüz kıldığı, şehirler şehri, cihan ecesiyim.
Benim adım İstanbul"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder