29 Şub 2012

Şairin Romanı / Murathan Mungan -1-

"iyi şiir doğa gibidir", derdi ilk ustası, "en çok kullanılan kelimelerle bile şaşırtmayı başarır.

***

"Şiir, bir iç kale sanatıdır." Çocukken anlamadan hoşuna giden bu sözün içinde kendine bir yer bulması zaman almıştı. Kuşanmayı, saklanmayı, sakınmayı, korunmayı, geri çekilmeyi öğrendikçe..Dışımızı çevreleyen surlar başkalarını yanıltmak yada uzak tutmak içindi.

***

Bir insan kalabalıklar arasında kendini saklamak istediğinde, görünürlüğün derinlerinde kaybolarak da yapabilir bunu. Hep orada durduğu halde, kimse farkına varmayabilir onun. Saklanmanın bir yolu da budur; en azından Bendag'ın en iyi bildiği yolu..

***

Bir şiirin adımları gibi dedi. "İç sesi gibi, gizli sözü gibi, saklı uyaklar gibi; tüy gibi yürüyorsun, gölgenin şiiri gibi. Yeni anlam kapılarının önünde ansızın beliren gümüş gölgeler gibi. Hem hafif, hem sağlam. Kökü toprakta adımların sekmesi, ayak değdirdiğin bulutların uçması gibi. Adımların değişiyor, uyanıkken attığın adınlar gibi değil adımların. Uçurumları ölçer gibi yürüyorsun. Akarsuyun üzerinde yürür gibi ışıklı yürüyorsun.

***

Bir an hiçbir şey değişmemiş gibi geldi ona; sanki her şey dün kaldığı yerden aynı biçimde devam ediyormuş duygusu dipdiri bir kuvvetle yokladı içini. Değişmezliklerin insanda kimi zaman ümit, kimi zaman ümitsizlik uyandırdığını bilmiyor değildi. Zamanın en büyük aldatıcılığı, nelerin değişip nelerin değişmediğini insanlardan saklamaktaki hüneriydi; belki de değişenleri, değişmeyenler sayesinde gözlerden kaçırabiliyordu.

***

Her biri yeryüzünü ayrı ayrı adlandıran birer şiirmiş gibi, her sözcüğünü tutkuyla yazıyor, sözcükleri karşısına alıp bir süre tarafsız gözlerle bakıyordu onlara. "Sözcüklerin aynasına bakmayı bilmeyenlerin yazdığı şiirden ne olucak?" derdi ustası. "Buna gözü olnayanın, şiire kalemi mi olur?"

***

Öğrenerek yazdıklarıyla, yazdıkça öğrendikleri içinde değişe tokuşa kendi zamanını katediyor, hem sözcükleri hem ruhunu damıtmayı öğreniyordu. Şiirin bir yük indirme sanatı olduğunu, erken yaşta sırtlandığı o hantal sözcüklerin ağırlığı ve vazgeçmenin gücü öğretmişti ona.

14 Şub 2012

gün'e..



Kıcasık öpersin,
Uzun zamana yayılan
derin bir duyguyla...


7 Şub 2012

sır..



Suskunlukların vardı
utanmayı bilişlerin
çekingenliği taşımışlığın
uzak durmuşluğun vardı!

köpründü.
kıyının bir yüzü sen
bir yüzü insanlar.

Bilemedi /n !