25 Haz 2009

şımarık, sabah..




güzel bir sabaha açarken, günümü
penceremin altında ki
sessizliktin..

ertelenmiş
geç varılmış akşam sohbeti, ferahlığında..
yudumladığım
çayımın ılıklığında ve az şekerli..

sende
görüyor musun?
gökyüzünde yavaş yavaş giden beyaz bulutları
sıcaktan bunalan insanları?

sende
arada bir beni düşünüyor musun?

güzel bir sabaha açarken, günümü
penceremin altındaki,
sessizliktin!

Mor menekşe hüzününe bakarken gözlerim
kırmızı kasımpatı heyecanına
bürünüyordu, kelimelerin.

Elim çeneme dayanmış
ne kadar izleyebilirdim seni
bulutları
insanları
ve dahil olmadıklarım
dışımda kalanlar
?

tadılmamış
üzerine çöken öğlen uykusu, rehaveti

uzanıpta
dokunmadığın gecenin içindeki, yıldızlar

rüzgar uçururken
saçlarının her bir telini, dört bir yana
yetişemeyen ellerin

toparlayamadığın bir dağınıklık

hani tanıdık
uysallığın ardında gizli
kabulleniş, varılan.

güne açarken, ruhumu
pencerimin altındaki sessizliktin
var olduğunu, bildiğim..

sende
arada bir beni düşünüyor musun?

20 Haz 2009

Bildiğini san!


Hayır, ben bilerek istemedim
İsteyerek seçmedim.

Olan buydu.
Olması gereken.

Seçenek yoktu
Seçenek olması için durumda yoktu.

Önüme serilmişti
Hayır, serilmemişti bile
Olduğunca
Doğallıkla vardı.

Yaşamdı.
Günle
Günden
Gün gün

Tek bir kelime kadar basitti
Net.

Ayrıntıları yoktu
Planı
Hesabı kitabı.

Sus!

Benim adıma konuşma
Hiçbir şeyi, sen bilmiyorsun.

Herşeyi, bildiğini sanıyorsun!

18 Haz 2009

...



Bekliyorsun.

Zaman,
O’nun beklentilerini ezip,
un ufak ederken.
Hani damakta ki hoş tad, tam da acıya dönerken.

Bir öfkeydi ki

Yaktı,
Her bir parçasını
Ateşten korlarla savurdu, ardın sıra.

Kenara düşerken
kaç yerden kırıldığının

ve tüm o kırıklarının / yanıklarının
farkında
bilincinde olarak bekletiyor
şimdi o .

Bekliyorsun.

olabildiğince
kalabildiğince
sakin ve emin.

Anla, nafile..

17 Haz 2009

?

Arkana dönmeden yürü

Kim söylerse adını
duyma..

Unutmak,
önce kendinden (mi) başlamalı.

14 Haz 2009

Mânâ'sız..

Kalabalıklar içinde naif bir suskunluk taşır
yüreğin
Böylesidir en şık olanı
ve
günümüz modası!

Tek kal-a-madığında dahi
buruk bir hüzün
ezgisi ağır melodiye eşlik eden
dilinden dökülen
sade, yormaksızın akan /okunan sözcükler.

Ve
bilmelisin ki
bu hava sana yakıştı!

Burada kal.

(burada kalır mısın?)

Kollarımda..

Hep’lerin
tam arkasında.
Hiç’liğin
yanı başında.

12 Haz 2009

Murathan MUNGAN


kestiği kara saçları bende kaldı Gülten Akın'ın
Kimsenin görmediği bir evim var,
Kimsenin görmediği kuytu bir sandık odamda
İçimin dişil yanı kimsenin görmediği bir bohça
arasında duruyor kestiği kara saçları
Saten, atlas, sadokarla koyun koyuna
Hançer saplı bir dize bekliyor başını:
"Ah kimselerin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya"
Roman kadar uzun bir cümle
yazabilen hiç yaşlanmıyor aslında
Başkaları okuduğundan beri
üstü açık yatıyor şiirlerim
Olvido'nun lavanta çiçeği kokan kederleri
koynumda uyuyor geceleri
bazen kalkıp üstünü örtüyorum.
günlerin geçmesi bir şey değiştirmiyor
orada olduğunu biliyorum.
Ben de büyük rüzgarları sevdim
Söylenmemiş aşkın güzelliğiyle
içime yazdım yağmuru
yarım kalmış ikindileri,
mevsim dedim,
zaman bekledim
geciken şarkısıyla kalbimin
geçip gittim her seferinde
yabancı pencerelerin
dışarıya seslenen şefkatinden
geçip gittim
Belki aldanmayı, inanmayı, kanmayı
Ben de büyük rüzgarları sevdim
Rüzgarın susması bir şey değiştirmiyor
........
........
Murathan Mungan/Eteğimdeki Taşlar

10 Haz 2009

Son ceza..



Kırgın bir bakış
İçli, üzgün

Eller uzanmak isterken
Bir saç buklesi ile oynar
Bir kolye yada

En kötü dakikalardır
Geçmek/bitmek bilmeyen.

Hele bir de
Kayıtsızsa kıran / acıtan..

Hep kötüler üşüşür insanın üstüne
Hep yüreği yakanlar.

Tek bir söz
Bir dokunuş
Bitiverecekken içteki sıkıntıyı
Olmaz.

Söylenmez ki beklenen..

Bitmiyorsa
İçin acısı

dönüp
ardında bırakmak gerekir, değer bilmeyeni.

Omuzlara binen cezaya katlanabilecek
kadar sağlamsa yürek.

Ki ceza,
yine kendinedir.
20/9/2007

8 Haz 2009

yeni..


söylemediğin sözlerin kalmış mıdır
sakındığın

yapmacıklık maskesinin ardına gizlenmeden
ard niyetlersiz
oyunlarsız

kendin olan cümlelerin?

Hani, yeni bir başlangıçtan
Yol almak gibi sevdaya.

Ilık
Telaşı üzerinde tüten
Elini dokundurmaya kıyamadığın..

*

Söyle-ye-mediğin sözlerin kalmış mıdır
Sakındığın

Varsayalım ki

Ceketinin iç cebinde, günlerdir.
Varlığına, hiç ihtiyaç duymadın!


suya amaçsız atılan bir taş doğallığında
savur..

Halkaları çoğaldıkça
Bırak çoğalsın
Anlamları!

Gecenin İçinden Bir Kadın..




-I-

Gün geceye dönüyor yüzünü
Adımlar yetişmenin telaşında hızlanıyor
Kapılar kapanıyor gelenlerin ardından
Yanıyor ışıklar.
Aydınlanıyor tebessümler..

-II-

Camın dışından
Bakıyorsun içeriye, yabancı gözlerle..
Geride odanın içerisinde kalakalıyor
Sensiz
O tekil yalnızlık..

Televizyonun ışığı aydınlatıyor
Karanlık odanın içerisini
boş koltuklarda, belki henüz gitmiş olanların sıcaklığı
Sehpa da kalan birkaç çay bardağı
Sohbetten demini alarak, içilen.

-III-

Gün, biterken
Adımladığın zorluklar gelir bir bir aklına
Kapıyı yüzüne kapamak istediklerin
Kapıyı yüzüne kapatsın istemediklerin
Yanar yüreğin ateş gibi
Ateşin, ardı kor
Ardı, bir hiç gibi kül..

-IV-

Odanın içinden
Sokuluyorsun dışarıya
o bildik bakışlarınla..

Geride odanın içerisinde kalakalıyor
Sensiz
O tekil yalnızlık.

7 Haz 2009

(S) övgü..

Hoş denilebilen ritmi barındırırsa
Unutulmayandır müzik..

Sayfalarca yazılsa da
okundukça
Ve içine dahil edemedikçe, dışındakini
anlamsızdır, tüm sözler..

İki kaş, iki göz
Belki ela, belki yeşil, belki mavi..

Baktıkça, bakılan insan güzeli!

Duygunun zerresi damlamamışsa,
ruha
İnsandı da, insan mıdır ??

3 Haz 2009

Sızı..


Gidişler hiç korkutmadı seni
bumerangtı
Avucunun içinde gevşekçe tuttuğun!

Geri dönüş garantisini

en uzağına fırlatırken bile
bildiğin..

Şimdi
Eğil ki yüreğinin orta yerinde
patlamasın
boşluğu!