23 Eki 2011

ah!

Yaz bitti
Günaydın niyetine odamı aydınlatan güneş gitti.

ardına kadar açık pencereler
çay yudumlanan balkonlar
ince tiril tiril elbiseler
deniz düşleri
bitti..

sıcaktı
şendi
tatildi
özlemdi
bitti..

Yazın son günleri miydi?
fesleğen dedi isminin anlamına sözlükler
vakitsizdi
zamansızdı
yakışıksızdı
Reyhan

reyhan gitti, bir dünya bitti!

17 Eki 2011

dip..

Nicedir,
aynı nakaratı tekrarlıyor dilin
dudaklarının kıpırtısında sıralanıyor
ard arda sözcükler..

ya anlamıyorsun harflerin
birbirlerini takip eden dizilişini
ya bilmiyorsun bu lisânı.

sustun!

- yankısını duyduğunda
sesinin
içte
dipsiz
derin
kuyunun yanıbaşında
sırf düşmemek için tekrara.. -

Nicedir,
uzanır oldu kolların
omuzun
bedenin..
sırf sana değil
soluduğun havaya dokundu şiir

Sen ki
balıktın karada
nefessiz!

-soluduğun havayı dokudu şiir-

12 Eki 2011

Şairin Romanı / Murathan Mungan



Yıllar önce Yüzüklerin Efendisi kitabını okurken de, benzer bir duyguya kapılmıştım. Bilmediğiniz, görmediğiniz bir düşün kapılarını aralıyor M.Mungan kitabının ilk satırlarından itibaren. Yüzüklerin Efendisi örneğini versem de, anlatım olarak aynı tarzda değil elbet. Kelimeleri üst üste, yan yana, taş üstüne taş dizer gibi süslüyor kitabında. Okurken, altını çizmekle anlatılanlara bölünmeden kapılıp gitmek ikilemi arasında kaldım. Sonra, ikinci kez yeniden okuma sözü vererek kendime, devam ettim.

Konuyu aktarmak doğru olmaz sanırım. İşleyiş, anlatım, konu, içindeki dünya o kadar güzel bir lezzet bıraktı ki, anlata anlata bitirebileceğimi sanmıyorum:)


Murathan Mungan'dan "Şairin Romanı"

Şiirin öldüğü, romanın öldüğü, hatta edebiyatın öldüğü, yazılı kültürün de giderek ölmekte olduğu söylenen bir çağda dünyanın ve dilin belki de en eski sanatı olan şiire, roman sanatı aracılığıyla alçakgönüllü bir saygı duruşu…

16:34 | 11 Nisan 2011


Murathan Mungandan Şairin Romanı

Şair yazar Murathan Mungan’ın Temmuz 2005'te yayımlanan Elli Parça kitabının birinci bölümünde okurlarıyla buluşan “Şairin Romanı” 8 Nisan’da kitapevlerinde, hem karton kapaklı hem sert kapaklı olarak satışa sunuluyor. Görsel Tasarımını Hakkı Mısırlıoğlu’nun yaptığı kitap, kapağının yanı sıra her bölüm için özel olarak tasarlanmış 7 iç bölüm kapağından oluşuyor.


“Şairin Romanı”, teknolojinin, elektriğin, modern diye tanımlanabilecek birçok şeyin keşfedilmediği, dünyanın kadim zamanlarını andıran “Yerküre” adlı bir gezegende hemen hepsi şair olan kahramanlar arasında geçen, çok kişili, çok olaylı, uzun soluklu bir roman.
Batı’nın modern çağ fantezi romanlarıyla Doğu’nunBinbir Gece Masalları’nın özgün bir bileşimi “Şairin Romanı”, pikaresk roman geleneğinden başlayarak roman sanatının geçirdiği çeşitli evrelerden masalsı bir dille nasibini alan yekpare bir anlatı kuruyor. Zaman zaman tabiat tapınmacılığına varan pagan bir duyarlık taşıyan roman okuyucularına yol boyu geçilen şehirleri, binaları, ağaçları, çiçekleri, hayvanları, gelenekleriyle başlı başına birgezegen sunuyor. Romanda, aşk, macera, intikam, yolculuk, kimlik değiştirme, bir esrarın aydınlatılması gibi roman sanatının belli başlı tüm izlekleri saklı bir ironiyle yer alıyor.