30 Ağu 2009

Kız Kardeşimin Hikayesi.



Kızının küçük yaşta lösemi olduğunu öğrenen, onu hayatta tutabilmek için çırpınan bir anne.

Tüm yaşadıklarına rağmen, yaşama neşe dolu gözlerle bakabilen, olanı, yaşadığını kabullenebilen bir abla.

Varlığı kimi unutulsa da, iç dünyasında yaşadıkları ile parça parça olan ağbi.

Ablasına, kimi kardeş, kimi hasta bakıcı, kimi arkadaş, kimi donör olan ( ki geçmişe döndükleri bir görüntü de, babasının kucağındaki 5-6 yaşlarında iken, ağlayarak bayıltıldığı, iğneler yapıldığı sahne sarstı beni)

Ailesini bir arada tutmaya ve adil olmaya çalışan, evin babası.



Başka bir film izlemek niyetinde idim aslında. Ama, seansa yetişemedim. Kız Kardeşimin Hikayesi'de ne kadar dağıtabilir ki beni, okuduklarım abartıdır düşüncesi ile, başlayalı 5 dk. olan filme biletimi aldım.

Ama ekranda tam anlamı ile yansıtılan, hastalığın tüm zor dönemleri, yaşananlar, duygular koltukta sessizce kalakalmanıza neden oluyor. Belki acıtasyonu fazla düzeyde bulabilirsiniz ama, böyle bir filmde başka türlü aktarılamazdı sanırım. Çıkışta, kan çanağı olmuş gözler ve kocaman bir burukluk bırakıyor içinizde..

4 yorum:

Adsız dedi ki...

ben de merak ediyorum bu filmi. izleyeyim değil mi?

izlediklerini, okuduklarını anlat bize vili :) çok güzel oluyor böyle...

bi de beni blog listenden silme, intihar ederim arkamda bir mektup bırakıp, diyeyim :)

bi de şu müziklerini kıskanıyorum haberin olsun. habersiz kıskançlıkları sevmem ben :)

bi de benzemez kimse sana... ;)

Unknown dedi ki...

Ağlamak için birebir bir film:) Ama kötü sahneler de var demeliyim, küçük bir uyarı..

ben senin beni kıskanma ihtimalini de sevdim :))
tarafınıza gönderilir bu müzik efendim.
muck..

Adsız dedi ki...

Geçen c.tesi Doruk'un anneannesinde kalmasını fırsat bilerek eşimi sürüklüyerek gece 00.00 matinesine sinemaya götürdüm :) Ama gece matinesi için bu filmi seçmiş olmam pek hayırlı olmadı tabi.. Film boyunca ikimizde perişan olduk üstüne üstlük eşimden yediğim bir ton lafta bana kar kaldı ..(gece gece beni getirdiğin filme bak yaaa diyerek) Dağılmuş vaziyette çıktık tabi, sabah kadar uyuyamadık ondan sonra .. Ama bir kerede daha soluduğumuz her sağlıklı nefes için şükrettim allahıma .. görülmesi gereken bir film bence
berrin

Unknown dedi ki...

Berrin, sarsıcı bir film gerçekten de. Ama iyi ki, izlemişim diyorum ben. Dediğin gibi küçük birer uyarı oluyor bunlar bize, anlayabilirsek, yorumlayabilirsek, :)

Anneanne de kalan küçük prensim Doruk'u da öperimmmmm.