12 May 2009

Bilmeden /2

Yine yoğun ve stresli bir gündü Timuçin için. Deli gibi koşturuyordu, patronun gözüne girebilmek için. Aslında, oldukça tutulan ve önem verilen bir satış temsilcisi olmuştu ama bu yeterli değildi. Müdür olarak atanmak istiyordu artık. Maaşındaki artış, kariyerindeki bu etiket ona çok iyi gelicekti. Bir başka finans şirketine geçtiğinde, çok daha yüksek bir maaş alabilme şansı olacaktı.
- Timuçin, x ltd.şti. çeklerini göndermiş. Ulaştı mı sana?
- Tamam Gül, aldım, ilgileniyorum ben. Fiyatlandırmayı hazırlıyorum.
- Birkaç yerle daha görüşmüştür onlar.
- Bu parayı bugün satıcam, görüceksin.
- Plasmanı patlatıcam diyorsun.
- Evet, hiç şüphen olmasın.


Arkadaşlarının kendisini kasıntı ve ukala bulduklarını biliyordu ama bu hiçte önemli değildi. Efektifi hesaplayıp, müşteriye ödeyeceği rakamı ve faiz rakamını konuşmak üzere patronu Ali İhsan Bey’in odasına koştu.
- Çok uygun, hemen görüş. Başka yerden almasınlar parayı, hadi göreyim seni.
- Oldu bilin efendim.


Telefonla konuşurken, serviste ki bütün kulaklar ona doğru çevrilmişti. Ok işareti yapar yapmaz, arkadaşları telefonda olduğunu unutup, sevinç çığlıkları atmaya başlamışlardı bile. Bunu seviyordu işte, bu coşkuyu.
- Siz çeklerinizi ve eft talimatınızı hemen, çıkartın. Bende kontrolleri tamamlayıp, 14.00 olmadan paranızı hesabınıza geçirticem. Tamam, görüşmek üzere.


Bu kadardı işte. Başı dik, biraz daha kendinden emin, güvenilir bir eda ile baktı etrafına.

**
Öğle yemeğini yiyordu, şirkete yakın restoranlardan birinde. Her yer siyah, lacivert takım elbiseler içinde ki erkekler ve şıklıkta yaraşır bayanlarla doluydu. Pahalı cep telefonları, parfüm kokuları, çoğunluk karşındakine yüksekten bakmaktan hoşlanan, bir grup insan.
İ-phone telefonun, iç cebinden titremesini hissetti. Şirketten arıyorlardı.
- Timuçin, hemen şirkete gel, hemen. X Ltd.Şti’nin, hesaplamasında yanlışlık var.
- Nasıl olur ya, iki kez kontrol ettim ben, Hülya.
- Timuçin, Ali İhsan Beye indi arkadaşlar. Firma parasını istiyor ama bu şekilde gönderemeyiz. Çeklerden birinin vadesini yanlış girmişsin! Ortalama vade hatalı, duyuyor musun? Çok zarara giriyoruz.

Kesin onlar hata yapıyordu, kendisi yapamazdı. Çekin üzerindeki vadeyi yanlış görmüş olmalıydılar, hızlıca çıktı şirkete doğru.

**

- Nasıl bunu yaparsın Timuçin, acemi değilsin sen! Stajyerler yapsa bunu kıçlarına tekmeyi basarım. Bu kadar dikkatsizlik olur mu? Ben adamlara hata yapmışız efendim, çekleriniz elimizde, her şey tamam ama para ödeyemiyeceğiz size nasıl derim? Nasıl??
- İnanın, çok üzgünüm.
- Bu para zararına olsa da, adımızı lekelememek için ödenecek. Bunun cezasını da, servisteki arkadaşların ve sen çekiceksiniz, haberin olsun. Zam, ara dönem ikramiyeleriniz yok.
- Ali İhsan Bey, onların hatası değil.
- Kontrol etselerdi, birbirinize destek olsaydınız!! Beni ilgilendirmez. Çık dışarı.
- Ben hatamı kabul ediyorum, bunlar satış departmanının kasa anahtarı, bunlar da sizin odanızın. Bana bu kadar da güvenmiyorsanız, kalamam.
**

Her akşam uğrayıp, neşe ile birer tek atıp evlerine dağıldıkları bara gidip, bir sandalyeye çöktü. Perişan hissediyordu kendini, sadece içmek istiyordu, içip bu yenilgiyi unutabilmek..

2 yorum:

malikocas dedi ki...

bu tür hataları unutmak için alkol çözüm değil tecrübe edilmiştir.

buraneros dedi ki...

Bloga bahar(yaz) gelmiş;tema yine çok hoş, güle güle kullanın efendim:))Tabiki yazılanlar da...:)