Sakladıkların vardı seninde, bilinmiyen.
karşındaki, avucuna bıraktığın kırıntıları seyrederken..
anlamını biliyor musun, büyüyen sessizliklerin?
uzun cümlelerin yorgunu, aşk
yetmeyen, sözlerin
kanmayan, duygunun
bekledikçe, bekleme nedenini unutturan düş (ünce) lerin..
Söylemeyi bilmediklerin vardı senin, umarsızca.
savur kırıntılarını!
rüzgarla, uçar gider
karşındaki..
.
14 yorum:
oysa cümlelere boğmadan, yüklemeden sadece yaşamalı, yaşatmalı...
Çok duru ve etkileyici.
Tebrikler.
Rüzgar savursa ve alsa gitse kırıntıları bile.
Çok güzel bir yazıydı.
Tebessüm ile.
aslında rüzgarın o sert esışinin altındada bınlerce duygular vardır..
önemli olan onu anlayabılmek...
çok güzeldi cümlelerin.
sevgılerle...
Ve avuçlarımın içinde saklardım kalbimdeki cam kırıklarını...
ps:Fotoğraf tam benlik :)
Elbette kimse kırıntılarla yetinmek istemez. Sevgi pınarının suları çağlayarak akmadıkça. Sevene eza, sevilene ise sefa olmaya devam eder.
Ayrca duyguları bilmeden, tanımadan yada duygularını derinlemesine analiz etmekten dahi imtina eden bu çağının insanlarının yanında..Bilesiniz ki oldukça ayrıcalıklı bir konumdasınız.
Söylemeyi bilmedikleri kalır karşıdakinin içinde ve hep söylenseydi diye düşünülür..ama bu söylemeyenin umrunda bile olmaz çoğu kez..
Kesin o an kafam iyidir. Yoğun bir duygu yobazlığı içine düşmüşümdür. Buna inanıyorum, bu gibi durumlarda sıklıkla olur bu bana, bir tek seni değil, herşeyi silmişimdir. Tüm izlediklerimi. Bir teki hariç. Oda o kadar yakınki bana, eminim öyle bir şey yapacak olsam atlar arabaya, gelir ve ağzımı burnumu un ufak eder benim. :))
Sevgili Arkadaşım herşey bir yana ben sürekli okurken, kendime engel olamayarak yorumda yapan bir insanım. Bazen yorumlarımın eleştirisel bazda ucu açılıyor. Ben çenemi tutamadığım gibi kalemide susturamıyorum. Bu yüzden sürekli karşımdaki insan sitemiyle üzüntüsünü belirtiyor. Bense zınk diye olduğum yerde duru kalıyorum. Kuruyorum. Sonunda da ıslanmak için, zaten yükünü almış sırtım ve dimağım kadehe sarılıyor. Bir insanın duygu birikimini yorumlamak benim ne haddime sanki. Niçin hep kendi yanında olması gereken düzeltmeler içindedir bu elimdeki egosu obez, tortulu kalem anlamam. Senin sayfanla ilk tanıştığımda o fransız, aşk melodisi çalıyordu. Hani şu ıssız adam filminde olan. Öğrencilik yıllarıma döndüm. İlk aşkım geldi gözlerimin önüne. Hem slogan atıp, hem sevişiyorduk. Hem direniyor, hemde aşk üretiyorduk. Yenildik, susturulduk, aşk bizlere küstü. Fakat o fransızca şarkı bugün bile beni o yıllara götürüyor. Duygusallaşıyorum.
Seni ve diğer arkadaşları silmemin nedeni ilerde herhangi bir yazınızı eleştirirsem kırılmanızdan korktuğum içindir. Bunu yaparım biliyorum. Çünkü her gördüğümü, okuduğumu irdelerim ben. Hepsi bu. Bu bir özürmüdür, açıklamamıdır, saçmalıkmıdır, kararı sen ver. Saygı duyarım.
Sevgilerimle
maya @ kelimeler de, biz de boğuluyoruz sonunda..
mavi tuna @ kırıntılar bile ne kadar değerli olabiliyor..hâlâ!
Elif @ anlamak..bazen zor olabiliyor sanırım:)
Hande @ senin olsun foto :)
HüseyinSoykök @ tüm bu çabuk kırılmalar, o yüzden mi acaba?
ilhanperisi @ umursanmamak, ne acı..
Kara Kalem @ bir an okurken sırf o fransızca şarkı için izlenmeye eklendim, sonra silindim diye düşündüm :)
Hep beğenilmek, güzel eleştiriler almak değildir pek çok kişinin beklediği. Yapıcı olan her öneriyi, kendimi geliştirmek adına dinlerim. Kırıcı, ezici olmamak kaydı ile..
Açıklamadır dedim, bilginiz olsun.
Öyle anlar gelir ki kendiniz kendinizi dahi anlayamadığınız halde bir başkasının sizi anlamasını beklersiniz..Sanki, telepati yeteneği varmış gibi sizi ve kafanızdan geçenleri kavrayacak ve ruhunuzun bin parçaya bölünmüşlüğünün acısını hissedecektir..:((
Yargılamadan sevilmek, Şekilsiz beğenilmek, Delice aşık olunmak istenir. Yürek ister, hayat hayır der. Akıl ise ikisi arasında bir ip cambazı.
İşte bütün kırılmalar, parça pinçik olmalar bu yüzden..
derim ben..
:))
Her ne kadar zor ve karmaşık olsa da..doğruyu görmesini ( belki tam olarak aklımızdan geçeni değil ama ruhumuzu) bilen gözlerin olduğuna inancım var :)
''uzun cümlelerin yorgunu, aşk''
Ve bilirim, büyüyen sessizliklerin anlamını, -da susarım ''içim'' adına...
Birde ben... Savurmayı bilmem kırıntılarımı... Ama savrulurum, -parça parça- bir oraya bir buraya...
Çok güzeldi, çok...
Sevgi ve tebessümümle...
Yorum Gönder